DaimiForum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DaimiForum

DaimiForum - Hep daimi tam daimi...
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
En iyi yollayıcılar
ByWithin (489)
No sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_lcapNo sör ilk Osmanlı yaptı" Voting_barNo sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_rcap 
ByWolf (72)
No sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_lcapNo sör ilk Osmanlı yaptı" Voting_barNo sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_rcap 
fatalar (46)
No sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_lcapNo sör ilk Osmanlı yaptı" Voting_barNo sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_rcap 
İzmaritsizHayat (14)
No sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_lcapNo sör ilk Osmanlı yaptı" Voting_barNo sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_rcap 
ByHindi (3)
No sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_lcapNo sör ilk Osmanlı yaptı" Voting_barNo sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_rcap 
Twenty (2)
No sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_lcapNo sör ilk Osmanlı yaptı" Voting_barNo sör ilk Osmanlı yaptı" Vote_rcap 
Daimi Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
Cuma Ocak 16, 2009 5:50 pm
Cuma Ocak 16, 2009 5:50 pm
Cuma Ocak 16, 2009 5:49 pm
Çarş. Ocak 07, 2009 10:08 am
Çarş. Ara. 31, 2008 9:58 pm

No sör ilk Osmanlı yaptı"

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
ByWithin
Yönetici
Yönetici
ByWithin
Cinsiyet:
DaimiForum - Mekansızların mekanı
Yaş : 44
Kayıt tarihi : 15/11/08
Mesaj Sayısı : 489
Mekanı : Mekansız
https://daimiforum.yetkin-forum.com
MesajKonu: No sör ilk Osmanlı yaptı" No sör ilk Osmanlı yaptı" Icon_minitimeCuma Ara. 12, 2008 7:00 pm

No sör ilk Osmanlı yaptı"
Prof. Dr. Osman Özsoy

Yıl 1976.

Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde deniz suyunu tatlı suya çeviren bir
tesisin açılışı yapılmaktadır.

Türkiye'nin o tarihteki Suudi Arabistan Büyükelçisi Necdet Özmen de
tesisin açılış törenine katılanlar arasındadır.

Türk Büyükelçisi Necdet Özmen konuşması sırasında;

"Bu ilk tuzdan arıtma tesisi…"

ifadesini kullanır kullanmaz Fransız Büyükelçisi oturduğu yerden ayağa kalkarak seslenir.

— "No sör" der. "Bu ilk tuzdan su arıtma tesisi değildir."

—Öyle mi der bizim büyükelçi. Hemen ardından da ilki hangisidir diye sorar merakla…

— "İlki Osmanlıların yaptığıdır" der Fransız elçi.

Şaşırır Türk büyükelçisinin kendi ecdadının yaptığı işlerin farkında olmamasına.

Fransız Büyükelçi daha sonra Necdet Bey'e okusun aydınlansın diye bir
kitap hediye eder.

Kitabın adı "Bir Arap Kentinin Portresi: Cidde" başlığını taşımaktadır.

Kitapta Osmanlıların Cidde'de yaptığı ilk denizden tatlı su arıtma
tesisine ait resim de yer almakta ve resmin altında şu satırlara yer
verilmektedir:

"Modern deniz suyu arıtma tesislerinin öncüsü olan bu kondansatör
Türkler tarafından yapılmış olup onlarca yıl Cidde'ye mütevazı miktarda içme suyu sağlamıştır. Bu tesis 1940'lara kadar faaliyette kalmış Fatıma vadisinden getirilen su Cidde'ye ulaştığında sökülerek kaldırılmıştır."

Üç tarafı suyla çevrili yerde susuzluktan kırılmak…

Yukarıdaki hadiseyi yıllar evvel bir gazetede okumuş ve küpürünü
saklamıştım.

Haberin tarihi ise ilginç... Gazetenin üzerinde 18 Mayıs 1990 yazıyor.

Yani şimdi CHP milletvekili olarak Meclis'te bulunan Nurettin Sözen'in İstanbul'da belediye başkanı olarak görev yaptığı günler.

Daha açık ifadeyle ilk insanın ayak bastığı günden bu yana İstanbul'un en susuz yıllarını geçirdiği dönemler.

Recep Tayyip Erdoğan 1994'te böyle bir İstanbul'u devraldığı ve kentin içme suyu meselesini haletliği için Türkiye'de fenomen oldu.

Biz gelelim gazetedeki haberin ayrıntılarına…

Nasıl çalışıyordu?

Haberde yer verildiğine göre Osmanlılar tarafından 1800'lerin sonuna doğru kurulan bu tesis bir ihtimal şu şekilde çalışıyordu:

Deniz suyu önce kazanlarda kaynatılıyor oluşan buhar borularla soğutulmuş
kazanlara aktarılarak damıtılıyordu. Tuz sıcak kazanın dibine çökerken diğer kazana aktarılan buhar iyi suya dönüşüyor ardından da kitapta resmine yer verildiği gibi araba çeken binek hayvanlarıyla şehre taşınıyordu.

Bahsi geçen haberin devamında Nurettin Sözen döneminde İstanbul'da
yaşanan susuzluk rezilliklerine ilişkin şu ifadelere yer veriliyor:

"Emekli büyükelçi Necdet Özmen anlattıklarıyla şu susuz günlerde yüreğimize su serpiyor. Serptiği su musluktan değil tarihin sayfalarından geliyor. Terkos suyuna deniz suyu takviyesi yapmak ya da Yalova'dan su taşıyıp değirmen döndürmek komiklikleri arasında
bocalarken geçmişin becerileriyle hem mutlu oluyor hem bugünkü beceriksizliğ imizin boyutunu daha iyi kavrıyoruz."

Afrika çöllerine su…

Milliyet gazetesinin haberinde yer verilen örnekler bunlarla da
sınırlı değil.

Necdet Özmen 70'li yıllarda Suudi Arabistan büyükelçiliği görevini yürütürken zaman zaman Kızıldeniz'in öteki yakasına geçerek Somali Başbakanı'yla da sohbet etme fırsatı bulmuş. O sohbetlerden birinde:

"Ben Berbera kentinde doğdum"

demiş Somali Başbakanı.

"Biliyor musunuz bizim kentimizin su şebekesi Osmanlılardan kalmadır.
Osmanlılar Mısır'ı zapt edince Somali'ye mühendisler yollayarak bizim
kentin su şebekesini yaptırmışlar. Hala o şebekeyi kullanıyoruz. "

Aynı kitaptan öğrendiğimize göre Cidde'ye dışardan ilk suyu getiren de yine Osmanlılar olmuş. Cidde'nin 11 kilometre ötesinde iki kuyu açmış Osmanlı mühendisleri… Oradan 3.5 kilometresi tünel geri kalanı boru ile Cidde'ye su aktarmışlar. Cidde'de El Veziriye çeşmesinden işte bu su akarmış.

Gazete şu satırlarla bağlamış haberini:

Elimize tesadüflerin ulaştırdığı bir kitaptan bu kadar bilgi çıkartabiliyoruz. Bir takım
kahramanlık menkıbelerine takılıp objektif belgelerine uzanamadığımız tarih kuşkusuz bize ait daha pek çok bilgi saklıyor dağarcığında.

Tarihi tüm gerçekliğiyle yakalayamadığımız için kimlik ve benlik arayışımıza paralel su arayışı da sürüyor. Umut artık yağmur dualarında…

Nerden nereye geldik?

Asıl çarpıcı cümleleri ise Necdet Özmen ifade ediyor:

"Susuz günlerde ara sıra deniz suyunun tatlı suya dönüştürülmesi gündeme
geldiğinde "efendim pahalıya mal olur" gibi sızlanmalar dışında bir bilgi çıkmıyor. Belli ki bugün değil böyle bir tesisi kurmak işin teorisini ve maliyetini tartışacak bilgiye sahip kadrolarımız dahi yok. Zaten olsaydı bidon devrinden musluk devrine atlamakta bu kadar
zorlanır mıydık?"

Nasıldı dünkü yazımızın ilk paragrafı:

"Kim derdi ki gün gelecek insanlar kışın havalar iyi gittiği için kaygılanacak. Kim derdi ki
Balkanlar üzerinden gelen soğuk hava dalgası tüm ülkede yoğun kar yağışına neden olacak dendiğinde insanlar 'oh be susuzluğa az da olsa çare olur...'

diye sevinecek... "

Kış mevsiminde yeterli miktarda yağmur yağmadığı için suların kesilme tehdidi ile yaşayan büyük kentlerimizin halini düşündükçe çölleri suyla şenlendiren ecdadımız geldi aklıma.

Gayri bize de artık merhum şairimiz Mehmet Akif'in

"Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz…"

mısralarında yer verdiği gibi dünü düşünüp teselli olmak düşer.

Bu millete bu hal yakışır mı? Ayıptır günahtır.
ByWithin Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

No sör ilk Osmanlı yaptı"

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DaimiForum :: DaimiForum Korku +16 :: İlginç Şeyler -